Yeter ki Gönüllerde Engel Olmasın Kişilerde doğuştan ya da doğum sonrasında çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelen bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal olarak kayba uğramasına neden olan ve topluma uyum sağlamada, gereksinimlerini tek başına karşılamada güçlük çeken bireylere engelli deniyor.
Engelli olma nedenleri elbette ki değişiklik gösteriyor. Doğum öncesinde oluşan engellilikte akraba evliliği, genetik bozukluklar, annenin yaşının gerekenden büyük veya küçük olması, annenin gebelik sırasında büyük bir hastalık geçirmesi, alkol, sigara ve doktor gözetiminde olmayan ilaçlar kullanması örnek olarak gösterilebilir.
Doğumdan sonra ise; düzenli olarak olması gereken aşıların yaptırılmaması, yanlış ve yetersiz beslenme, kaza, hastalık, savaş, terör gibi olaylar neden olabilir.
Toplumda
kimlere engelli diyoruz, bunlardan bazıları şunlardır;
1. Zihinsel Engel 2. Görme Engeli 3. Fiziksel Engel 4. İşitme Engeli 5. Yaygın Gelişimsel Bozukluk 6. Özgül Öğrenme Güçlüğü 7. Dil Ve Konuşma Bozukluğu
Her türden engeli bulunan bireylerin kendilerine ait belli başlı sorunları vardır. Görme engelliler için yapılan sarı çizgilerin duvarda bitmesi ya da üstüne araba park edilmesi, tekerlekli sandalye kullanan engellilerin girebilecekleri çoğu ortamda rampa bulunmaması, çoğu yerde engelli tuvaletlerinin bulunmaması, engelli bireyler için ayrılmış park alanlarının işgal edilmesi, bütün trafik ışıklarında sesli uyarıcıların olmaması gibi büyük sorunlar mevcuttur.
…
Bunların yanı sıra ailesi tarafından dışlanmaya maruz kalıp terk edilmekle yüz yüze gelebiliyorlar. Onlar da hem sosyalleşmek hem de para kazanmak adına çalışmak istemektedir. Ancak maalesef iş bulma konusunda sıkıntı yaşamaktadırlar.
Engelli olmak kaliteli, güzel yaşamaya ve başarılı olmaya engel değildir. Bunun o kadar başarılı örneklerini görüyoruz ki inanmamak mümkün değil. Eli olmayan küçük bir kız çocuğunun ayaklarıyla resim çizip sergi açması. Başka bir yetişkinin tekerlekli sandalye ile basketbolda derece alması. Beethoven 9. Senfonisini işitme engelli olduğu dönemde bestelemesi gibi birçok örnek mevcut. Bu bize gösteriyor ki aslında toplumda engelli denilen kişilerin çoğu güzel şeyi yapmaya engelinin olmaması. Onları bütün bu güzel olgulara itecek güç yaşadığı toplumdadır.
Engelli bireylerin eksiksiz hissetmesi, rahat bir şekilde yaşayabilmeleri ve dışarı çıkıp sosyalleşmeleri için yapılacak çok şey vardır. Bu tür çalışmalar yapılmaya başlandıysa da oldukça yetersizdir. Televizyon yayınlarında işaret diliyle anlatım bulunmalıdır. Alt yazı konulmalıdır. Görme engellilerin kitap okuyabilmeleri için kabartmalı kitap sayıları arttırılmalıdır, gazeteler ve dergiler engelliler için de belli bir sayıda basılmalıdır.
Yukarıda sayılan birçok şey yapılmalıdır, evet. Ancak bunlardan önce yapılması gereken şey engelli bireylerle karşılaşıldığında acıyan gözlerle onlara bakılmamalıdır. Bu engelli bireylere duygusal olarak çok zor zamanlar yaşatmaktadır. Onlara acımak yerine yapılması gereken şey hayatlarını zorlaştırmamak, yardım etmek ve çocuklarımızı, kardeşlerimizi bu bilinçle yetiştirmektir. Unutmayalım hepimiz bir engelli adayıyız. Engelsiz bir yaşam dileğiyle…