Susmak Mı Daha Ağır, Yoksa Konuşmak Mı bazen birbirine giriyor. 1998 yılında ve ömrümde hiç unutmayacağım bir itiraf duymuştum. Dönemin Yargıtay Başkanı rahmetli Mehmet Uygun 1998-1999 adli yıl açılış töreninde yaptığı açıklamada bazı davalar için hakimlerin “Vicdan ile Cüzdan arasına sıkıştığını” ileri sürmüştü. Bu açıklamadan sonra emekli oldu 2006 yılında da vefat etti. Başta kurduğum cümle ile bu konunun nasıl bir alakası olduğunu merak edenleriniz olmuştur, şöyle özetleyeyim, Mehmet Uygun bu açıklama ile rüşvete ve daha da ötesi hakimlerin ekonomik durumlarına işaret etmek istemişti. Benim kastım daha başka, son dönemde ekmeğine sahip çıkmakla, dostuna, arkadaşına, yoldaşına sahip çıkmak arasında çok gidip gelen insanlar tanıdım son birkaç aydır, bu durum bana bu sözü hatırlattı yine. Başta da dediğim gibi susmak mı daha ağır yoksa konuşmak mı bazen birbirine giriyor.
Anneler ve Acılar
Ne diyordu İbrahim Tatlıses Anam şarkısında;
Ağlarsa anam ağlar ardımdan Göklerden ağıt yağar yağmurla
Malumunuzdur Hdp Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oğulları
dağa kaçırılan Annelerin eylemi devam ediyor. Bazılarının kendini cilalamak
için aşırı sahiplendiği, bazıların görmemek için gözlerini kapattığı bu
eylemlerde işaret fişeğini Hacire Ana diye bildiğimiz Hacire Akar yakmıştı. Ya
oğlumu verin ya da bu binayı yakarım feryatları ile Hdp İl Başkanlığı önünde
yaptığı eylemden netice aldı ve oğluna kavuştu. Aslında bir annenin dağa
kaçırılan oğluna kavuşmasından daha öte irdelenmesi ve incelenmesi gereken bu
işaret fişeği, bizlere bölge halkının terör örgütüne karşı ciddi bir
başkaldırısı olarak görülmelidir. Sayıları ve destekçileri her gün artar Diyarbakır
Annelerinin eylemini bende doğru buluyor ve destekliyorum.
Bu konu ile ilgili olarak asıl dikkat çekmek istediğim bir
konu var ki, Diyarbakır Annelerinin eylem için Hdp Diyarbakır İl Başkanlığının
önüne seçmelerinin ne kadar doğru karar olduğunu göstermesi adına manidar
buldum. Sözcü Gazetesi yazarı Necati Doğru’nun 15 Eylül 2019 tarihinde yayınlanan
köşesinde annelere çözüme ulaşmaları için yaptığı tavsiyeyi doğru bulmamakla
birlikte aynen yazıyorum
“Oysa dağa kaçırılmış çocukların dönmesine aracılık edecek etkili bir adres var. PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan, İmralı’da hapiste yatıyor. Acı çeken annelere gerçekten yardımcı olmak istiyorsanız onları İmralı’ya Öcalan’ın kapısına yönlendirmeyi niçin akıl etmiyorsunuz? Gemi seferleri konur. Anneler adaya gider. Öcalan’ın kapısına dayanır. Öcalan, PKK’ya emir mektubu gönderir, böylece “PKK’ya karşı yeter artık feryadı” bütün Kürt vatandaşların sahiplendiği bir arzuya dönüşür. Çocukların geri getirilmesinde etkili olsa olsa Öcalan olur!https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/necati-dogru/annelerin-feryadi-5334696/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger
Öcalan’a kim sahip çıkar diye sorsam sanırım bir iki çatlak
ses dışında hepimiz Hdp deriz. Hal böyle olunca bu tavsiye bana annelerin Hdp
ile terör örgütü arasındaki bağı kör göze parmak gibi ortaya koymuş olmaları adına da çok doğru
buluyorum.
Var mısın, Yok musun?
Madem bu yazımızda gündemi değerlendirdik, spora değinmeden olmaz. Spor demişken öncelikle bir hakkı teslim etmek gerek. 4. kez dünya şampiyonu olan Milli Güreşçimiz Rıza Kayaalp’i canı gönülden kutluyorum. Spor camiasında Falcao kadar konuşulmayacak olsa da ülkemiz adına büyük bir kazanımdır.
Gelelim başlığımıza malumlarınız Süper Ligimiz başladı hatta dördüncü haftası geride kaldı. İlk dört haftada puan kaybı yaşamayan tek takım Alanyaspor lider durumda. Bu sebeple Alanyaspor’u da tebrik etmek boynumuzun borcu. 4 haftası geride kalan ligde VAR MISIN YOK MUSUN itirazlarının bu kadar erken başlamış olması, ligin ne kadar kavga gürültü ile geçeceğine delalet midir bilemem ama, galiba biz kısa süre Federasyon Başkanlığı yapan ve görevi başında vefat eden Rahmetli Hasan Doğan’ın yerini doldurmaya muvaffak olamayacağız.