Sağlık Okuryazarlığı Sorunsalı Başlık medya okuryazarlığı olsaydı muhtemelen daha fazla dikkat çekerdi. Ama tam da bundan bahsedeceğim. Genel olarak sağlıkla ilgili merakımız pek yok ve bunun sonucunda kısıtlı bilgiye sahibiz. Sağlık okuryazarlığı dediğimiz kavram sağlıkla ilgili herhangi bir durumu anlama, kavrama ve yeterli bilgiye ulaşma olarak anlatılabilir. Çevremize baktığımızda sağlık okuryazarlık seviyesinin düşük olmasına bağlı birçok sağlık olayıyla karşılaşmışızdır. Özellikle sağlık personelleri, hastalar ve hekimler arasındaki anlaşmazlıklarda bunları görüyoruz.
Birçok ülkeyle karşılaştırıldığında sağlık okuryazarlığının ülkemizde düşük olması dikkat çekmektedir. Bu düşüklük bizlerin sağlık konusunda gelişmemizi ve yaşam kalitemizi olumsuz yönde etkilemektedir. Bu kapsamda Türkiye’nin durumu için yapılan araştırmalarda ülke nüfusunun yarısından fazlasının sağlık okuryazarlık seviyesinin oldukça düşük olduğu ortaya çıkmıştır. Tabi ki bunu etkileyen birçok etmen var. Özellikle yaşlı nüfus sağlık durumunu anlatmak ve hekimden, sağlık personellerinden aldığı bilgiyi kavramak konusunda sıkıntı yaşayabilir. Bu yüzden sağlık kuruluşlarına yaşça büyük kişilerin çocukları ve torunlarıyla geldiklerini görürüz. Doldurması gereken formları anlamadığı, nasıl dolduracağını bilmediği ve aklına takılan soruları sormaya çekindiğinden sık sık sorunlar yaşarlar.
Sağlık
konularına merakı ve araştırmaya yatkınlığı olan kişilerin okuryazarlık
seviyesini etkilediği bilinmektedir. Kişilerin yaşı, gelir durumu, eğitim
düzeyi hatta meslekleri de sağlık okuryazarlığını etkileyebilmektedir.
Sağlık Okuryazarlığı Düşük Kişilerin
Kayıpları
Sağlık okuryazarlığı düşük olan kişilerin birçok kaybı mevcuttur. Hastalar haslığını ve tedavi yöntemlerini anlayamaz. Nasıl bir yol izleyeceği konusunda emin değildir. Sağlık hizmetlerinden verimli yararlanamazlar bu yüzden iyileşmesi uzun sürebilir. Sağlık hizmeti daha maliyetli olur ve sık sık hastalanabilirler.
Sağlık
çalışanları sağlık okuryazarlığı düşük olan bireye yaklaşımına dikkat
etmelidir. Özellikle tane tane konuşmaya, konuşurken tıbbi terimlerden uzak
durmaya ve hasta yakınlarından destek almaya çalışmalıdır. Özellikle “Böğrüme
bıçak saplanmış gibi bir ağrım var”, “döşüme yel girdi” gibi tanımlama yapan
hastalara ağır tıbbi bir dille cevap vermemek doğru olandır. Ayrıca kronik
hastalığı olan ve düzenli ilaç kullanması gereken kişilere yaklaşıma dikkat
edilmeli ve tedavi süreciyle, ilaç kullanımıyla ilgili bilgileri anlayıp
anlamadığına emin olunmalıdır.
Sağlık Okuryazarlığını Artırmak İçin Neler Yapılabilir?
Bireylerin kendisi, çevresi için sağlık konusundaki farkındalığını artırmak ve sağlık hizmeti almada, iyileşmede zaman kazancı sağlamak en büyük amaçtır. Bunun için okullarda daha çok ve daha kapsamlı sağlık eğitimine yer verilmelidir. Hastalar sağlık çalışanları ile daha sağlıklı ve rahat iletişim kurabilmelidir. Rahatça çekinmeden aklına takılan her soruyu sorabilmelidir. Sağlık çalışanları bu konuda hastaya destekçi olmalıdır. Daha sağlıklı iletişimin kurulması ayrıca sağlık personelleri ile hasta ve hasta yakınları arasındaki şiddet olaylarının azalmasını da sağlayacaktır.