Bazen bazı konuları uzun uzadıya yazmak anlatmak zor ve dahi gereksiz olabiliyor, o nedenle arada bir oradan buradan şuradan diyerek kısa kısa üzerinden geçmek en iyisi.
Ramazan ve Menüsü
Malumlarınız üzere ramazan ayının birinci haftasını geride bıraktık, ilk bir iki günlük alışma süreci de böylece bitmiş oldu. Her Ramazan alışılagelmiş olan “Nerede o eski Ramazanlar” sözüne sosyal medya da bir vatandaş değişik bir bakış açısı ile yaklaşmış Ramazanın kış aylarına denk geldiği bir günün takvim yaprağında Akşam Ezanı (İftar) 17:48 yazıyor arkadaşımız sosyal medyada bunu paylaşıp altına not düşmüş “nerede o eski Ramazanlar”.
Oradan, Buradan, Şuradan
İşin latifesi bir yana Ramazana alıştığımızı söyledim ama ben yıllardır ramazanda iki şeye alışamıyorum.
Birincisi ramazandan önce ve ramazandan sonra 20-30 liraya Yediğimiz yemeğin ramazanda “İFTAR MENÜSÜ” adı altında insanlara 70-80 liraya satılması. Bu Müslümanın Müslümana zülmüdür. Paylaşma ve bereketin zirve yaptığı mübarek bir ayda hem onlarca yemeğin israf olmasına hem de insanların manevi duygularının fırsatçılar tarafından kullanılmasına alışamadım.
İkincisi Ramazan Bayramının “Şeker Bayramı” diye adlandırılarak manevi duygusunun zedelenmesi. İsimlere neden takılıyorsun diyenleriniz olabilir. Ramazan ayında insanlar oruç tutar ve bu ibadetin mükafatı olarakda Ramazan Bayramı ile ödüllendirilmişlerdir. Bazı hassas tabirleri sorumsuzca değiştirmemek icap eder.
Futbol ve olmayan Adaleti
Başlık futbol olunca öncelikle Çaykur Rizespor – Galatasaray maçında ayağı kırılan Emre Akbaba’ya geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Bu tarz büyük sakatlıkların bir daha yaşanmamasını temenni ederim.
Millet olarak futbola düşkünlüğümüz malum, takımımızın maç sonucuna göre ruh halimizin şekillendiği çok olur. Futbol her zaman kazanmanın arzulandığı ama üç sonuçlu bir oyun. Takımınız iyi oynar yener, kötü oynar yenilir ya da berabere kalır. Sonuçta bu bir oyun, yeter ki bu oyunun sonucuna dışarıdan mudahale olmasın takımımız hakkı ile yenmiş ya da yenilmiş olsun. Gel gör ki ülkemizde hiç bir zaman futbol bu güven duygusunu vermeyi başaramadı. Her yıl hakem hatalarından, şikeden, hatır şikesinden, birilerinin birilerini kayırmasından şikayet eden bir taraf mutlaka var. Hakem hataları üzerine reyting yapan televizyon programlarımız bile var.
Hasılı futbolun sahada kazanıldığına şampiyon olan takım taraftarları haricinde bu sezona kadar millet olarak hiç inanmadık. Bu sezon başında hayatımıza kısa adı “VAR” olan Video Yardımcı Hakem girdi, oh be artık daha az hakem hatası olacak dedik, o da ne şimdi millet olarak hakem hatalarına ek varın hatalarını tartışmaya başladık. Galiba sorun teknolojik sistemlerde değil o sistemleri kontrol eden insanlarda.
Anneler Günü
Mayıs ayının ikinci pazar günü Anneler günü, herkesin annesine onu sevdiğini söylediği, annesine değerli hissettirdiği bir gün. Bana göre her gün anneler günü, her gün babalar günü, her gün sevgililer günü olsa da tarih belirtilen özel günleri biraz daha yoğun hisler barındırdığı için özel kabul etmenin çok da bir zararı yok. Bu vesile ile sevgisi bir güne sığmayıp tüm ömre yayılan Annelerimizin ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN…