Uzun yıllar önce dinlemiştim ilk Sakıp Sabancı’nın oğlu Metin Sabancı ile ilgili sözlerini, yıllar sonra bugün bir kez daha dinledim “çok fabrikalar, çok binalar yaptım ama 27 yaşında bir oğlum var bugüne kadar bir kez olsun ayakkabı alıp giydiremedim bu benim iflasımdır” diyordu. Acısı yüzüne o kadar yerleşmiştiki o bildiğimiz güler yüzlü Sakıp Sabancı’nın yüzünde […]
Uzun yıllar önce dinlemiştim ilk Sakıp Sabancı’nın oğlu Metin Sabancı ile ilgili sözlerini, yıllar sonra bugün bir kez daha dinledim “çok fabrikalar, çok binalar yaptım ama 27 yaşında bir oğlum var bugüne kadar bir kez olsun ayakkabı alıp giydiremedim bu benim iflasımdır” diyordu. Acısı yüzüne o kadar yerleşmiştiki o bildiğimiz güler yüzlü Sakıp Sabancı’nın yüzünde net okunuyordu.
Ne zaman o videoyu seyretsem hayatın anlamını yeniden sorgulamaya sevk ediyor beni. Türkiyede en zenginleri sayın dense ilk akla gelecek kişi Rahmetli Sakıp Sabancı olurdu ama gelin görün ki aynı Sabancı olundan bahsederken o benim iflasımdır diyor. Sakıp Sabancı 69 yıla sığdırdığı onca başarı ve kazandığı devasa serveti geride bırakıp 14 yıl önce bugün dünyadan göç etti. Bugün bile zenginliğin tanımı yapılırken isminden bahsediliyor olmasına rağmen kefeni dışında yanında bir şey götürmedi. Belki de ölmeden önce kendisine bütün servetini vereceksin çocuğun bir günlüğüne sağlığına kavuşacak denilseydi tereddüt bile etmeden kabul ederdi.

Bunları sırf bugün Sakıp Sabancı’nın ölüm yıldönümü diye yazmadım. Kendime ders çıkarmak için beynime hücum eden düşüncelerimi sizlerle paylaşmak için yazıyorum. Son yıllarda çevremde ben dahil ekonomik durumundan, borçlarından şikayet etmeyen yok gibi. Hemen hepimiz zenginliği parasal değer olarak kabul ediyoruz. Kaliteli evlere, kaliteli hayata imreniyoruz. Hemen hepimiz pahalı yaşama hayalleri kuruyoruz. Mutluluğu kağıt parçalarının üzerindeki bol sıfırlara bağlamışız. Gerçek zengiliklerimizin farkına varmadan, gerçek mutluluklarımızı yaşayamaz hale getirmişiz kendimizi. Zengin olma hayalleri ile zenginliklerimizi kaybettiğimizi fark etmiyoruz bile.
Meşhur bir söz vardır “insanlar para kazanmak için sağlıklarını harcarlar, sonra kaybettikleri sağlıklarını geri kazanabilmek için paralarını” ne güzel özetliyor aslında dünyalık hırslarımızın dünyamıza düşman oluşunu değil mi? Kendime tavsiyem GERÇEK ZENGİNLİKLERİMİN FAKİRİ OLMADAN KIYMET BİLMEMDİR, sizlere de tavsiye ederim.
Lafı daha fazla uzatmaya gerek yok aşağıdaki karikatürler ve video uzun lafın kısası…
Saygılarımla.
Mustafa ŞAHİN